Merhaba sevgili blog okuyucuları! Yeni yorumum, yine bir Dex kitabı olan Beni Seç, ya da orjinal adıyla 'The Selection' ile karşınızdayım.
Kitap, hayali bir ülke olan Illea'da geçiyor. Ana karakterimiz bu topraklarda önceden hüküm süren devletin adını taşıyor: "America". Öncelikle biraz o dönem de dünyanın durumdan bahsetmek istiyorum: Zaman tam belirli değil ancak şu an yaşadığımızdan daha sonra olduğu kuşkusuz zira Illea ülkesi III.Dünya Savaşı'dan sonra Çin hakimiyetine giren Amerika'nın yerine kuruluyor. Dünyadaki tüm dengeler değişmiş tahmin edilebileceği üzere, çevre ülkeler hakkında her ne kadar ayrıntılı bilgi verilmese de Illea'nın durumundan bunu anlamak kolay. Bir de belirtmeyi unutmuşum, Illea bir krallık. Ve yeni kurulduğu için ekonomisini düzene sokması biraz zor olmuş anlaşılan, zira çok sert çizgilerle belirlenen bir sınıf sistemine sahipler. İnsanların doğdukları andan itibaren taşımak zorunda oldukları birer etiket. Mesleklerini ve kimliklerini sınıfları belirliyor. Örneğin America beşinci sınıfa mensup bir ailede doğuyor ve mesleği sanatçılık. Tüm ailesi sanatla uğraşıyor. America'nın sevgilisi Apsen ve ailesi altıncı sınıf ve hizmetçilik yapıyorlar- tabi bu sonradan değişiyor, o ayrı-. Neyse, devam edelim. Evlilik yoluyla sınıf atlanabiliyor, ya da zenginseniz parayla üst sınıflara geçebiliyorsunuz. Böyle farklı bir sistem geliştirmişler. İlginç olan diğer sistem ise kraliçenin belirlenmesi. Prens evlenme çağına geldiğinde ülkenin her yanından uygun yaş grubundaki genç kızlar kura ile belirlenip saraya alınıyor. Prensle zaman geçiren bu kızlardan biri günün birinde kraliçe olma hakkını kazanacak. Bu olaya ise 'Seçim' deniyor.
Gelelim hikayemize.
Demin de bahsettiğim gibi ana karakterimiz America isimli bir genç kız. Beşinci sınıf bir aile olan Singer soyadını taşıyor kendisi. Soyadı gibi, bir şarkıcı. Beş çocukları olan bu ailenin maddi durumu baya bi' zayıf. Bu nedenle America 'Seçim' için uygun yaş grubunda olduğundan mektup aldığı zaman tüm aile havalara uçuyor tabii. Prenses olmasa bile saraya giren tüm kızların ailelerine yüksek miktarda ödeme yapılıyor zira. Fakat bir sorun var: America Seçim'e katılmayı reddediyor. Çünkü kalbi başkasına ait: bir altı olan Apsen'e! Ailesi bunu bilmiyor elbet. Oysa America her gece evinin yanındaki ağaç evde Apsen ile buluşuyor. Fakat Apsen oldukça fakir ve America'yı bu hayata hapsetmek istemiyor, bu nedenle onu Seçim'e başvurmaya zorluyor. America kendisine çıkmayacağına inanarak da olsa adını yazdırıyor ve tahmin edin ne oluyor? America seçiliyor elbet. Apsen'e kızgın da olsa saraya gidiyor. Tabii bulunduğu yerden ayrılmadan önce Apsen'i başka bir kızla görmenin affetmesine fayda sağladığı söylenemez.Neyse, America kırık kalbiyle birlikte saraya doğru yola çıkıyor. Pek umut etmemesine rağmen diğer prenses adaylarından bir kaçıyla sıkı bağlar kuruyor. Saray ise ayrı bir hikaye. America'nın hayal bile edemeyeceği kadar lüks ve güzel oradaki her şey. Tek bir kötü yanı var, ailesinden, özellikle çok sevdiği kız kardeşi May'den ayrılmak ona çok zor geliyor. Geride bıraktığı hayatını çok özlüyor... Apsen'i de tabii. Bu nedenle belki de orada olmasının sebebi olan Prens Maxon'a çok kızgın. Hatta öyle ki onunla ilk karşılaştığında bunu ona bağırarak ifade etmekten çekinmiyor. Ama bu Prens Maxon'ı kendisinden soğutmaktan ziyade daha da yaklaştırdı ve aralarında bir aşk doğmasını sağladı. Bunun geleceğinin ilk ipucu:
"...Ben sadece... ben sadece -birlikte olmalarından bahsediyor- mümkün olup olmadığını bilmek istiyorum..."
"Evet, Maxon," diye fısıldadım. "Mümkün."
America tam Maxon'a ve saraya alışmışken karşısında geçmişinden gelen birini buluyor: Apsen. Saraya muhafız olarak atanmış ve aynı bölgeden geldikleri gerekçesiyle Prens tarafından America'nın koruması olarak atanmış. Bunun olayları ne kadar karıştıracağını söylememe gerek yok herhalde.
Daha fazla spoiler vermeden yorum kısmına geleyim. Evet. Bunun yorum olduğunu yeni hatırladım. :D
Kitabın dili son derece akıcı ve kurgusu daha ilk satırdan beni kendine bağladı. Öyle ki ikinci kitap için zor bekledim. Aynı şeyi ikinin sonunda da yaşadım ve hala üçünü kitap için deliriyorum. :D
Puanıma gelecek olursak... Hmm.. Oldukça zor bir karar ama sanırım 9.4 diyebilirim.
Evet, bayıldım bu kitaba! Okumayı düşünen, iyi zaman geçirmek ve diğer kitapları için delirmek isteyen varsa kesinlikle tavsiye ediyorum.

